NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
حَدَّثَنِي
جَعْفَرُ
بْنُ خَالِدٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
جَعْفَرٍ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
اصْنَعُوا
لِآلِ
جَعْفَرٍ
طَعَامًا
فَإِنَّهُ
قَدْ
أَتَاهُمْ
أَمْرٌ شَغَلَهُمْ
Abdullah b. Cafer'den
demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v.):
"Cafer'in (ev)
halkına yemek hazırlayınız. Çünkü onlar(ın başın)a kendilerini meşgul eden bir
iş gelmiştir." Buyurdu.
İzah:
Tirmizî, cenaiz; İbn
Mace, cenaiz; Ahmed b. Hanbel VI,380.
Hz. Nebi bu sözü
hicretin sekizinci senesinde vukua gelen Muta muharebesinde, Hz. Cafer'in şehid
olduğu haberini aldığı zaman söylemiştir. Bilindiği gibi, sözü geçen savaşta
Hz. Cafer'le birlikte Hz. Abdullah b. Revaha ile Zeyd b. Harise de şehid
olmuşlardı. Bir kimse vefat ettiği zaman, o kimsenin ev halkı beşeriyetleri
icabı son derece üzgün ve zihinleri meşgul olacağından, kendileri için yemek
hazırlamayı düşünemedikleri gibi, açlıklarını bile fark edemezler. Bu bakımdan
fahr-i kâinat Efendimiz, ölen kimsenin komşularına ve yakınlarına ölünün aile
efradı için yemek hazırlamalarını emretmiştir.
1. Hanefîlere göre;
İbnü'l-Hümam Fethü'l-Kadir isimli eserinde, ölünün ev halkı için, komşularının
ve yakınlarının onlara geceli gündüzlü yetecek kadar, bir günlük yemek
hazırlamalarının müstehab olduğunu söylemiştir. Hattâbî'nin açıklamasına göre,
îmam Şafiî de bu görüştedir. Fakat ölünün aile efradı tarafından halka
ziyafet verilmesi mekruhtur. Çünkü,
ziyafetler sevinç ve neşe günleri için meşru kılınmıştır. Böylesi matem
günlerinde ziyafet vermek, ziyafetin gayesine aykırıdır ve bid'attır. Nitekim
bir hadis-i şerifte şöyle buyuruluyor: "Biz ölünün ailesi yanında
toplanmayı ve onların yemek hazırlamasını onun üzerine feryadü figan ederek
ağlamaya denk (bir günah) sacdık."[Ibn Mace, cenaiz]
2. Malikilere göre,
ölünün ev halkına yemek ikram etmek menduptur. Çünkü onlar yemek
hazırlayamazlar. Fakat ölünün ailesi, feryadü figan ederek ağlamakla meşgul
iseler, onlara yemek ikram etmek haramdır.
3. HanbeUIere göre, üç günlük
taziye müddeti içerisinde, ölünün ev halkına yemek göndermek sünnettir. Fakat
ev halkının yanında taziye için toplanan kimselere yemek göndermek mekruh
olur. Çünkü orada toplanmak mekruh olduğundan onlara yemek göndermek mekruha
yardımcı olmak anlamına gelir. İmam Ahmed (r.a) taziye için ölü evinde
toplanmanın cahiliyye adeti olduğunu söyleyerek bu toplantıya şiddetle karşı
çıkmıştır.
4. Şâfiîlere göre;
ölünün komşularının, ölünün aile efradına bir gün ve bir gece yetecek kadar
yemek hazırlayıp bunu yemeleri için onlara ısrarda bulunmalarının müstehab
olduğunu, fakat öiü için feryad eden ev halkına yemek hazırlamanın ise haram
olduğunu söylemişlerdir. Çünkü onlara yemek ikram etmek günaha yardımcı olmak
demektir. Ayrıca ölünün ev halkının yemek yapıp halkı davet etmeleri de
mekruhtur. Bu husustaki delilleri biraz önce tercümesini sunduğumuz İbn
Mace'nin rivayet ettiği hadis-i şeriftir, eş-Şeyh Zekeriyya el-Ensari'ye göre,
bu hadis-i şerif taziye için ölü evinde toplanan kimselere, ölünün ev halkının
yemek ikram etmesinin, kerahet ve bid'a-tin de ötesinde haram olduğuna delalet
etmektedir. Fakat uzaktan gelip de geceyi ölü evinde geçirmek mecburiyetinde
kalan kimselere, ölünün ev halkı tarafından yemek hazırlaması varisler arasında
yetim bulunmaması şartıyla caizdir. Varisler arasında yetim bulunması halinde,
ziyaretçilere yemek İkram etmek, köy ya da mahalle halkına düşer.